Mirastan Yoksunluk Sebepleri Nelerdir?
Miras Sözleşmesi Nedir?
Miras sözleşmesi miras bırakan kişi ile karşı taraf arasında yapılmaktadır. İki taraflı gerçekleşen bir hukuki süreçtir. Mirasa bağlı olan bir işlem olduğu için borç doğurmamaktadır. Sözleşme sayesinde kişi miras bırakanın ölümünden sonra hak elde eder. Miras sözleşmesi olumlu ve olumsuz olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.
Olumlu Miras Sözleşmesi
Olumlu miras sözleşmesi mirasçıya ya da üçüncü kişiye yükümlülük yüklemektedir. Ayrıca mirasın paylaştırılmasına yönelik hükümler de içermektedir. Bu sözleşmeye göre;
Mirasçı
Yedek mirasçı
Art mirasçı
Ön mirasçı atanabilmektedir.
Olumsuz Miras Sözleşmesi
Olumsuz miras sözleşmesi, miras bırakan ve mirasçı arasında gerçekleşmektedir. Karşılıksız ya da karşılık sağlanarak feragat edilebilir. Karşılık sağlanarak yapılıyorsa aksi öngörülmedikçe feragat edenin altsoyu için sonuç çıkar. Feragat sözleşmesi belli bir kişi için yapılmadıysa en yakın ortak kökünün altsoyu baz alınır. Bu kişinin mirasçı olmaması halinde yine feragat hükümden düşer.
Miras hukukunda yasal mirasçılar kimlerdir?
Miras hukukuna göre yasal miras hakları sırayla; eş, çocuklar, alt soy ve kişinin alt soyları, anne baba alt soyları, dede ve nine alt soyları, soy bağı kurulmuş evlilik dışı çocuklar, evlatlık alınmış çocuklar ve alt soy olan kişiler miras hakkından faydalanır. Sonuç olarak bu nedenle miras sahibi herhangi bir şekilde mirasını kimseye bırakmazsa veya miras bırakabilecek hiçbir kan bağı bulunan alt soyları yoksa yasal olarak miras devlete aktarılır.
Miras sahibi, evlilik dışı doğmuş bir çocuğunu veya nüfusuna almadığı çocuğu var ise, onlar da diğer kan bağı olan çocuklar gibi benzer şekilde eşit paylaşımlı miras hakkına sahip olur.
Miras bırakan öldüğünde 1. derece mirasçılar mirastan faydalanmak için bu kişinin alt soyundan gelmelidir. Alt soy kısaca kişinin çocukları, torunları ve bunlardan doğanların tamamını kapsamaktadır. Ondan sonra mirasın gerçek sahibinin evlatları 1. derece yasal mirasçı olarak kabul edilir.

Mirastan Yoksunluk Sebepleri Nelerdir?
Mirastan yoksunluk, miras bırakanın terekesinde mirasçı veya vasiyet alacaklısı olarak hak sahibi olamamak anlamına gelmektedir. Mirastan yoksunluk sebepleri, kanunda sınırlı olarak sayılmıştır. Bu nedenle ancak bu hallerin varlığı halinde yoksunluk söz konusu olacaktır. Mirastan yoksunluk, yalnız yoksun olanı etkiler.
Mirastan yoksun olanın alt soyu, miras bırakandan önce ölen kimsenin alt soyu gibi mirasçı olur.
Aşağıdaki kimseler, mirasçı olamayacakları gibi; ölüme bağlı tasarrufla herhangi bir hak da edinemezler:
– Miras bırakanı kasten ve hukuka aykırı olarak öldüren veya öldürmeye teşebbüs edenler,
– Miras bırakanı kasten ve hukuka aykırı olarak sürekli şekilde ölüme bağlı tasarruf yapamayacak duruma getirenler,
– Miras bırakanın ölüme bağlı bir tasarruf yapmasını veya böyle bir tasarruftan dönmesini aldatma, zorlama veya korkutma yoluyla sağlayanlar ve engelleyenler,
– Miras bırakanın artık yeniden yapamayacağı bir durumda ve zamanda ölüme bağlı bir tasarrufu kasten ve hukuka aykırı olarak ortadan kaldıranlar veya bozanlar.
Mirastan yoksunluk kendiliğinden hüküm ifade eder. Yoksunluk hallerinin varlığı halinde kişi, mirasçı veya vasiyet alacaklısı sıfatını kazanamaz. Yoksunluk miras bırakanın affıyla ortadan kalmaktadır.
Mirasın Reddi
TMK md. 605 ve devamı hükümlerinde ele alınan mirasın reddi, miras mirasçılık sıfatını kazanan yasal ve atanmış mirasçının kendi iradesi ile bu sıfatına son verilmesini talep etmesidir. Miras bırakanın ölümünden kullanılabilecek bir haktır ve miras bırakanın sağlığında yapılması durumunda mirastan feragat sözleşmesine girer. Söz konusu irade beyanı bozucu yenilik doğrucu niteliktedir ve sulh hakimine yazılı ya da sözlü beyanın ulaştığı anda hüküm doğurur.
Bu irade beyanı kayıtsız şartsız olmalıdır ve herhangi bir şekle tabi değildir. Kısmi ret durumu her zaman kayıtsız şartsız durumuna aykırılık teşkil etmez. Miras payının belli bir oranın reddedilmesi içeriği sınırlandırılmış bir ret sayılacağından uygulamada kabul görmektedir.
Ret süresi 3 aydır ve bu sürenin susularak geçirilmesi halinde miras kabul edilmiş sayılır. Süre dolmadan ret hakkı düşebilir. Mirasçı açık beyanı ile mirası kabul ettiğini gösterirse veya tereke işlerine gereğinden fazla karışırsa bu durum da örtülü olarak kabul sayılır ve mirasçı 3 aylık süreye tabi olmaktan çıkar, süre düşer. Aynı şekilde terekeye dahil olan bir malı zimmetine geçirmek ya da diğer mirasçılardan saklamak de ret süresinin düşmesine sebep olur ve bu durum ceza niteliğindedir.
Miras Hukuku Avukatı
Miras hukuku avukatları, miras konularıyla ilgili hukuki danışmanlık ve temsil hizmeti sunan avukatlardır. Miras hukuku, kişilerin ölümü sonrasında malvarlığının nasıl dağıtılacağına dair kuralları içerir. Miras avukatları, mirasın paylaşımı, vasiyetnamelerin geçerliliği, mirasçıların hakları ve borçları gibi konularda danışmanlık yaparlar. Ayrıca, miras davalarında vekili bulunduğu tarafı temsil ederler. Miras davaları, genellikle mirasın paylaşımı, vasiyetin geçerliliği, mirasçıların haklarının korunması, tenkise tabi bir işlemde tenkis talebi gibi konuları içermektedir.
Bu tür davalarda avukatlar, yaşanan anlaşmazlıkları çözmek için yürütülen hukuki süreçte vekili olduğu mirasçının haklarını korumak için mirasçıyı vekaleten temsil eder. Miras paylaşımı sürecinde yaşanan uyuşmazlıklarda hak kaybına uğramamak ve süreci sağlıklı yürütebilmek için alanında uzman bir avukattan yardım alınması önem teşkil eder.
Sık Sorulan Sorular
Miras hakları nelerdir?
Mirasçıların miras üzerindeki sahip oldukları mülkiyet hakkı nedir?
Mirasta hak sahipleri kimlerdir?
Kardeşlerden biri mal paylaşımına itiraz ederse ne olur?
Mirasta anlaşamayan kardeşler ne yapmalı?
Kardeş mirastan nasıl çıkarılır?
Kardeşlikten red davası nasıl açılır?
Hangi durumlarda mirastan mahrum bırakılır?
Mirastan nasil red edilir?
Hangi hallerde mirastan men edilir?
Mirası red süresi ne kadar?
Kimlerin reddi miras yapması gerekir?