Tefecilik Suçu

Tefecilik Suçu

Tefecilik Suçu, kazanç sağlamak maksadıyla bir kimseye “doğrudan ödünç para verme”, “senet kırdırma” veya “kredi kartıyla pos cihazından para çekme” yollarıyla ödünç para verilmesiyle oluşan ekonomik bir suçtur (TCK md.241).

Doğrudan Ödünç Para Verme Yoluyla Tefecilik Suçu:
Burada tefecilik suçu işleyen kişinin, kendisine başvuran kişiye ileride faizi ile birlikte ödemesi üzere ödünç para vermesidir.

Senet Kırdırma Yoluyla Tefecilik Suçu:
Bu yöntem ile tefecilik suçunu işeyen kişi henüz vadesi gelmemiş bir senedin vadesinden önce bir başkasına verilerek karşılığında senetteki miktardan daha azının alınması söz konusu olmaktadır.

Pos Cihazı Tefeciliği Suçu:
Bu usulde gerçek anlamıyla bir alım satım ilişkisi bulunmadığı halde kredi kartından para tahsil edilmekte ve bu miktar üzerinden komisyon olarak belirlenen beden düşülüp kalan miktarın kişiye verilmesidir. Yani kart sahibine çekilenden daha düşük bir meblağ ödenmektedir.

 

Tefecilik

Madde 241- (1) Kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para veren kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

Madde metninde tefecilik fiili suç olarak tanımlanmıştır.

Tefecilik suçu kasten işlenebilen suçlardandır.
Sanığı para kazanma kastıyla hareket etmiş olması gereklidir.
Suçun faili herkes olabilir.
Tefecilik suçuna iştirak mümkündür.
Suçun zincirleme şeklinde işlenebileceği kabul edilmektedir.
Yargıtay uygulamasında da faiz karşılığı ödünç para aldığı iddia edilen kişi tefecilik suçunun mağduru olarak kabul edilmektedir.
Ayrıca tefecilik suçunda mağdurun rızası hukuka uygunluk sebebi olarak kabul edilmez.

İkrazatçılık Nedir?

İkrazatçı, sürekli olarak faizli veya ipotekli para veren veya para verme işine aracı olan ve bu iş için devletten izin alan kişilerdir. (90 S. KHK m. 3/a) Dolayısıyla; bu kişilerin bu doğrultuda yaptıkları faaliyetlere ise, ikrazatçılık denmektedir.

 

Tefecilik Suçunda Mağduru Kimdir?

 

Suçun mağduru genellikle ekonomik açıdan zor durumda bulunan kişidir. Ayrıca, izlenen suç politikası gereğince toplumu oluşturan ve istikrarlı ekonomide yararı bulunan kamu da suçtan zarar görendir.

 

Tefecilik Suçu Nasıl İspat Edilir?

 

Tefecilik suçunun ispatı konusunda en önemli nokta, hayatın olağan akışı içerisinde suçun mağduru ile faili arasında para alışverişi dışında bir ilişki olup olmadığının belirlenmesidir. Bu çerçevede fail ile mağdur arasında yakın akrabalık ilişkisi, uzun yıllara dayanan arkadaşlık veya komşuluk ilişkisi olup olmadığı araştırılır.

Faile ait işyerlerinde başkaları tarafından imzalanmış senetler veya çekler elde edilmesi halinde; çek veya senetlerin neden bulundurulduğu faile sorulmalı, çek ve senet üzerinde borçlu gözüken kişilerin beyanı alınmalı, gerekirse vergi dairesine başvurularak bir vergi inceleme raporu düzenlenmesi istenmelidir.

 

Avukatın Rolü

Tefecilik suçu, finansal alanda yasadışı işlemler yaparak genellikle yüksek faizlerle kredi verme veya borç tahsil etme gibi faaliyetleri içeren ciddi bir suçtur. Bu tür suçlamalarla karşı karşıya kalan bireyler için avukatların rolü hayati önem taşır. Avukatlar, müvekkillerine ilk olarak hukuki danışmanlık sunar ve suçlamaları anlamalarına yardımcı olur. Savunma stratejileri geliştirerek, delilleri toplayarak ve tanıkları sorgulayarak müvekkillerini mahkemede etkili bir şekilde temsil ederler.

Tefecilik suçuyla ilgili olarak müzakere edilebilecek anlaşmaların sağlanması veya gerektiğinde müvekkilin cezai sorumluluğunu azaltmak için hukuki mücadele verirler. Avukatlar aynı zamanda müvekkillerinin ceza işlemleri sürecinde haklarını korur ve adil bir yargılama süreci geçirmelerini sağlamak için çaba gösterirler. Sonuç olarak, avukatların profesyonel rehberliği ve hukuki destekleri, tefecilik suçuyla suçlanan bireylerin adalet arayışında önemli bir rol oynar.

 

CEZA HUKUKU - AZİM HUKUK
CEZA HUKUKU – AZİM HUKUK