Boşanma Davası | Florya Boşanma Avukatı
Boşanma davası, eşlerin tek başına veya birlikte evlilik birliğine son vermesidir. Tarafların mevcut evliliği anlaşmalı boşanma şeklinde sona erebileceği gibi çekişmeli boşanma olarak da sona erebilmektedir. Anlaşmalı boşanma davaları çok kısa süre içinde neticelenirken, çekişmeli boşanma davaları uzun yıllar sürebilmektedir. Türk Medeni Kanunu ,boşanma sebeplerini iki başlık altında incelemiştir. Bunlardan biri genel boşanma sebepleri iken diğeri özel boşanma sebepleridir.
Genel Boşanma Sebepleri Nelerdir?
- Evlilik birliğinin sarsılması
- Eşlerin anlaşması
- Ortak hayatın yeniden kurulamaması
Boşanma kararı verilebilmesi için davacı eş davalı eşin kusurunu ispatlamak zorundadır. Davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Her iki eşin de eşit derecede kusurlu olduğu ispatlanırsa tarafların boşanmasına karar verilebilir ancak bu durumda taraflar birbirlerinden tazminat isteyemezler. Tamamen kusurlu olan eşin açmış olduğu dava, bir kişinin kendi kusuruna dayanarak hak elde etmesi hukuka aykırı olacağından reddedilecektir.
Özel Boşanma Sebepleri Nelerdir?
- Zina
- Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış
- Suç işleme veya haysiyetsiz hayat sürme
- Terk
- Akıl hastalığı
Özel boşanma sebeplerine dayanılarak boşanma davası açma, davacı eş, karşı tarafın kusurlu olup olmadığını ispatlamak zorunda değildir, yalnızca özel bir boşanma sebebi olduğunu ispatlaması yeterlidir.
Boşanma Davası | Boşanma Avukatı
Boşanma Davasında Görevli Mahkeme Hangisidir?
Boşanma davası açmaya görevli mahkeme, Aile Mahkemeleridir. Eğer Aile Mahkemelerinin bulunmadığı bir yerdeler ise Asliye Hukuk Mahkemeleri, Aile Mahkemesi sıfatı ile boşanma davasına bakmakta görevlidir.
Boşanma Davasında Yetkili Mahkeme Hangisidir?
Boşanma davalarına bakmaya yetkili olan mahkeme, eşlerin boşanma davası açmadan önce altı ay birlikte yaşadıkları yer Aile Mahkemesidir. Eğer alt ay beraber yaşamamışlar ise eşlerden birisinin ikamet ettiği yer Aile Mahkemesinde boşanma davası açılabilecektir.
Anlaşmalı Boşanma Davası Nedir?
Boşanma konusunda anlaşan eşler, ortak bir boşanma protokolü imzalayarak ve bunu mahkemeye sunarak boşanma işlemini gerçekleştirebilirler. Ancak anlaşmalı boşanma davasının ön şartı olarak, eşler 1 yıl evliliklerini sürdürmüş olmaları aranır. Anlaşmalı boşanma davası eşlerden birinin açtığı boşanma davasını diğerinin kabul etmesi şeklinde olabileceği gibi eşlerin birlikte dava açması şeklinde de olabilir. Eşler hazırladıkları boşanma protokolünde mal paylaşımı, çocukların velayeti gibi hususlarda anlaşmış olmaları gerekir. Eşler mali durumları ve velayet ilişkileri düzenleyen kendi aralarında bir sözleşme yapabileceği gibi mahkeme de hakimin huzurunda bu hususlardaki beyanlarını dile getirerek de tutanak tutularak ve tarafların imzalaması şeklinde de olabilir. Eşlerin duruşmaya bizzat kendilerinin de katılması diğer bir dava şartıdır.
Çekişmeli Boşanma Davası Nedir?
Çekişmeli boşanma davalarında eşlerden bir tarafın boşanmak istemesi bir tarafın ise boşanmak istememesi sonucu uzun yargılama sürelerine neden olan dava türleridir. Çekişmeli boşanma davaları genel sebeplere dayanan çekişmeli boşanma davaları ve özel sebeplere dayanan çekişmeli boşanma davaları olarak ayrılmaktadır.
- Genel Sebeplere Dayanan Çekişmeli Boşanma Davaları: Dava sebebi olarak gösterilen olayların “evlilik birliğinin temelinden sarsılması” sonucuna yol açıp açmadığı tartışılır. Genel boşanma sebepleri, sınırsız olup her yaşanan olay bir genel boşanma sebebi olabilir. Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede genel boşanma sebepleriyle temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası açabilir. Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi hâlinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir.
- Özel Sebeplere Dayanan Çekişmeli Boşanma Davası: Genel boşanma sebepleri kanun da tek tek sayılmayıp, evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmamasına göre karara bırakılmışken, özel sebebe dayanan boşanma davaları kanun da tek tek sayılmış. Sınırlı sayıdadır.
- Zina Sebebiyle Çekişmeli Boşanma Davası:
Eşlerden biri zina ederse, diğer eş zina nedeniyle çekişmeli boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur.
- Hayata Kast ve Pek kötü, Onu kırıcı Davranış Nedeniyle Çekişmeli Boşanma Davası:
Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur.
- Suç işleme ve Haysiyetsiz Hayat Sürme Nedeniyle Çekişmeli Boşanma Davası:
Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eş her zaman boşanma davası açabilir.
- Tek Nedeniyle Çekişmeli Boşanma Davası:
Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde ayrılık, en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine hâkim tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eş, çekişmeli boşanma davası açabilir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır.
Davaya hakkı olan eşin istemi üzerine hâkim , esası incelemeden yapacağı ihtarda terk eden eşe iki ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi hâlinde doğacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunur. Bu ihtar gerektiğinde ilân yoluyla yapılır. Ancak, boşanma davası açmak için belirli sürenin dördüncü ayı bitmedikçe ihtar isteminde bulunulamaz ve ihtardan sonra iki ay geçmedikçe dava açılamaz.
- Akıl Hastalığı Nedeniyle Çekişmeli Boşanma Davası:
Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hâle gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmî sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası açabilir.
Boşanma Davası | Florya Boşanma Avukatı
Boşanma Davası Sonuçları Nelerdir?
Soyadı: Boşanma hâlinde kadın, evlenmeden önceki soyadını yeniden alır. Eğer kadın evlenmeden önce dul idiyse hâkimden bekârlık soyadını taşımasına izin verilmesini isteyebilir. Kadının, boşandığı kocasının soyadını kullanmakta menfaati bulunduğu ve bunun kocaya bir zarar vermeyeceği ispatlanırsa, istemi üzerine hâkim , kocasının soyadını taşımasına izin verir.
Tazminat: Çekişmeli boşanma davası ile birlikte mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. Boşanmada maddi ve manevi tazminat davası, boşanma davası ile birlikte açılmamış ise, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içinde ayrı bir dava şeklinde de açılabilir.
Velayet: Çekişmeli boşanma davasında çocuğun velayetinin hangi eşe verileceği çocuğun “üstün yararı” dikkate alınarak belirlenir. Velayet kendisinde olmayan eşin ise çocukla mahkemenin belirlediği belli periyotlarla kişisel ilişki kurmasına izin verilir. Mahkeme, belli yaşın üstündeki çocukların velayetini düzenlerken çocuğu dinlemeli ve velayet konusundaki görüşünü sormalıdır. Yargıtay uygulamasına göre çocuğun idrak yaşı, 8 yaş veya üstüdür. 8 yaş veya bu yaşın üzerinde olan çocukların görüşü alınmadan velayetin düzenlenmesi, değiştirilmesi veya kaldırılması mümkün değildir.
Nafaka: Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Bu nafakaya ”yoksulluk nafakası” denilmektedir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. İştirak nafakası, velayeti kendisine verilmeyen eş aleyhine, ergin olmayan çocuk lehine herhangi bir talep olmaksızın da hakim tarafından hükmedilen nafaka türüdür. Bu nafaka türünde eşlerin kusur durumunun hiçbir önemi yoktur. Bu nafaka türündeki amaç ergin olmayan çocuğun yetiştirilmesi, sağlık barınma, eğitim vs. giderlerine velayet kendisine verilmeyen eşin mali gücü oranında katılmasını sağlamaktır. Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan nafaka taleplerine ilişkin dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
Mal Paylaşımı: Anlaşmalı boşanma davasında eşler malları diledikleri gibi paylaşabilirler. Ancak, çekişmeli boşanma hâlinde, eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümlere göre mallar tasfiye edilir. Eşler herhangi bir rejim tercih etmemişse, mallar, Medeni Kanun’un kanuni mal rejimi olarak ihdas ettiği edinilmiş mallara katılma rejimi çerçevesinde tasfiye edilir.
Mirasçılık: Boşanan eşler, bu sıfatla birbirlerinin yasal mirasçısı olamazlar ve boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendilerine sağlanan hakları, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça, kaybederler. Boşanma davası devam ederken, ölen eşin mirasçılarından birisinin davaya devam etmesi ve yaşayan eşin kusurunun ispatlanması hâlinde de yaşayan eş mirasçılık haklarını kaybeder.
YARGITAY KARARI
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi-K.2020/4270
Dava Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca açılan boşanma davasıdır. Her ne kadar dava çekişmeli boşanma davası olarak açılmış ise de taraflar mahkemenin 19.02.2020 tarihli duruşmasında her konuda anlaştıklarını belirtmişlerdir. Mahkemece tarafların evlendikleri tarihten davanın açıldığı tarihe kadar bir yıllık sürenin geçtiği, tarafların karşılıklı olarak boşanmayı kabul ettiği, boşanmanın tali ve mali sonuçları hakkında anlaştıkları mahkemece de uygun görüldüğünden Türk Medeni Kanunu’nun 166/3. maddesi gereğince tarafların boşanmalarına dair yaptıkları anlaşmaya uygun olarak dava kabul edilmiştir. Davalı kadın erkeğin anlaşmaya uymadığını, verdiği sözleri yerine getirmediğini belirterek hükmü temyiz etmiştir. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının “çekişmeli boşanma” (TMK m. 166/1-2) olarak görülmesi gerekir. Mahkemece dosya kapsamında toplanan tüm deliller değerlendirilerek davanın kaldığı yerden çekişmeli boşanma davası olarak devam etmesine ve gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi- K.2021/2334
Anlaşmalı boşanma davasında, mirasçılar sağ kalan eşin herhangi bir kusurunu kanıtlayamayacaktır. Bu tür boşanma davalarında sağ kalan eşin kusurunu ölen eş bile tartışmaz ve dahi tartışmaya açmazken ölenin mirasçılarının bunu gerçekleştirmesi kabul edilemez. ( Dairemizin 18.09.2017 tarih 2016/8497 tarih 2016/8497 esas 2017/9546 karar sayılı ilamı). Bu durumda, mahkemece davalının ölümü ile evlilik birliği sona erdiğinden konusuz kalan boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi doğru ise de; yukarıda da açıklandığı üzere anlaşmalı boşanma davasında ( TMK m. 166/3) kusur belirlemesi yapılması mümkün olmadığında, davalı mirasçısının kusur belirlemesine yönelik talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kusur belirlemesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
Boşanma Davası | Florya Boşanma Avukatı