Eser Sözleşmesi Nedir ?
Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmeye denmektedir. Eser sözleşmesi ve bu sözleşmeye ilişkin hükümler Borçlar Kanunu’nun 355 ile 371. maddeleri arasında özel olarak düzenlenmektedir. Taraflar arasındaki hukuki ilişki, eser sözleşmesidir. Eser sözleşmelerinde yüklenici, yaptığı işin uzmanıdır. Eser sözleşmelerinde işçi sağlığı ve iş güvenliği mevzuatı kapsamında sorumlu olan yüklenicidir. İş sahibi iş güvenliği mevzuatı dışında kusurlu ise, o zaman sorumlu olur. Borçlar Kanunu’nun 355. maddesinde yer alan tanım uyarınca eser sözleşmesi ile müteahhit ücret karşılığında bir eser meydana getirme borcu altına girmektedir. İş sahibinin 479. madde’ de geçtiği gibi İş sahibinin bedel ödeme borcu, eserin teslimi anında muaccel olmaktadır. İş sahibinin en temel borcu bedel ödeme borcudur. Eserin parça parça teslim edilmesi kararlaştırılmış ve bedel parçalara göre belirlenmişse, her parçanın bedeli onun teslimi anında muaccel olur. Bedel muaccel olmasına rağmen ödenmez ise iş sahibi temerrüde düşebilir ve tazminat ödemek zorunda kalabilir.
Eser sözleşmesinde tarafların edimleri birbirinin karşılığını oluşturmakta olduğundan tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmedir. Ayrıca niteliği itibariyle sürekli bir sözleşme olmayıp ani edimli bir sözleşmedir. Bu sözleşmenin unsuru olan meydana getirilecek eser, aynı zamanda sözleşmenin konusunu oluşturur. Eser sözleşmesi için borçlar yasasında belli bir şekil şartı öngörülmemiştir. Sözlü olarak yapılabileceği gibi yazılı olarak da yapılabilir. Ancak ispat hukuku açısından eser sözleşmesinin yazılı olarak yapılması uygundur. Taraflar arasında yapılan eser sözleşmesi inkâr edilmedikçe sorun yoktur. Bozukluk bildiriminin yazılı olarak ihtar yapılması zorunlu değildir. Süresi içinde bozukluk bildiriminin yapıldığı her türlü delille ve tanık beyanı ile dahi kanıtlanabilir. Eser sözleşmeleri tacirler arasında olsa bile , bozuk bildirimi biçime bağlı değildir. Bozukluğun mutlaka ihtarname ile bildirilmesi zorunlu değildir.
Eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davalarında, sözleşmenin yüklenici tarafça ayıplı veya kusurlu meydana getirilmesi halinde Taşınmaz yapılarda 5 yıl içinde, taşınır yapılarda ise 2 yıl içinde açılmalıdır aksi halde dava zamanaşımına uğramaktadır.
Eser sözleşmesinin sona ermesi için bazı yollar bulunmaktadır;
1- Eser sözleşmesi, tarafların sözleşmesinin sona ermesi konusunda karşılıklı olarak anlaşılmasıyla sona erebilmektedir.
2- Eser sözleşmesi, sözleşmede keşif bedelinin yaklaşık olarak tespit edilip, masrafların tutarının da bu bedelin aşırı derecede üzerine çıkmasıyla birlikte iş sahibinin sözleşmeden dönmesiyle sona erebilmektedir. Bunun için, keşif bedelinin aşırı oranda aşılmasına iş sahibinin sebebiyet vermemesi ve yüklenicinin eseri, yaklaşık bedelle meydana getirmekten kaçınması gerekmektedir.
3- TBK md.484’ göre, İş sahibi, eserin tamamlanmasından önce yapılmış olan kısmın karşılığını ödemek ve yüklenicinin bütün zararlarını gidermek koşuluyla sözleşmeyi feshedebilir.
4- TBK md.483/1’e göre aynen, eser teslimden önce beklenmedik olay sonucu yok olursa iş sahibi, eseri teslim almada temerrüde düşmedikçe yüklenici, yaptığı işin ücretini ve giderlerinin ödenmesini isteyemez. Bu durumda malzemeye gelen hasar, onu sağlayana ait olur. Eserin parça borcu niteliğinde olup, teslim edilmeden önce yok olması durumunda sözleşme, ifa imkânsızlığı sebebiyle sona erecektir.
Eser sözleşmesi kural olarak zorunlu şekil şartına tabi değildir ancak taraflar biri eser sözleşmesinin olduğunu kabul etmezse delil toplanması ve haklarını koruması zorlaşabilmektedir. Bu yüzden yazılı olarak hazırlanması sizler için en iyisi olacaktır. Bu şekilde ispat veya delillerle uğraşmak zorunda kalmayacaksınız ancak bu gibi durumlarda da tanıkla veya duruma bağlı dava delilleri titizlikle toplanıp dava ispat edilmektedir.