Ziynet Davasını Kimler Açabilir? - Azim HUKUK

Ziynet Alacağı Davası Şartları

Ziynet Alacağı Davası Şartları

Çalışmamızda kullanılan ziynet eşyası kavramı ile, değerli madenlerden üretilen takılar ifade edilmek istenmektedir. Ziynet eşyası genellikle altın, elmas, yakut, safir, gümüş gibi değerli madenlerden üretilir. Türk toplumunda genellikle kadınların taktıkları belli başlı ziynet eşyası cumhuriyet altını, bilezik, yüzük, küpe, kolye, pırlanta, gerdanlık, iğne, halhal vb. süs eşyasıdır.

 

Ziynet Alacağı Davası Şartları

Ziynet davasının kabulü için 3 koşul vardır. Bu 3 koşul birlikte var olmalıdır. Bu şartlar;

1. İade talebinde bulunmak

2. Ziynet eşyalarının varlığını ispat etmek

3. Ziynet eşyalarının davacıda kalmadığını ispat etmek

Son iki şart ispat hukukuna yönelik olup daha sonra açıklanacaktır. İlk koşul mevcut bir iade talebinde bulunmaktadır. Davacının böyle bir talebi yoksa bu konuda karar verilemez. Aksi halde iddianın genişletilmesi yasağı ihlal edilmiş olur.

 

 

Ziynet Eşyaları Nasıl Paylaşılır?

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 04.03.2020 tarihinde verdiği karar ile bu konuda önemli bir değişiklik getirmiştir. 2017/3-1040 Esas ve 2020/240 Karar sayılı içtihata göre düğünde erkeğe takılan “kadına özgü” olmayan takılar artık erkeğe de verilebilecektir.

Bu karardan önce genelde düğün sırasında hangi eşe takıldığı fark etmeksizin, takılan tüm takılar (bilezik, çeyrek, tam vb. tüm altınlar), kadına bırakılmaktaydı. Ancak artık takılan takıların kime takıldığı ve takının niteliğine göre bir ayrım yapılacaktır.

Yargıtay’ın bahse konu kararından sonra şu anda mahkemelerin verdiği kararlarda yapılan uygulama şu şekilde olmaktadır:

Erkeğe takılan ziynet eşyalarının sadece ‘kadına özgü’ olanları kadına ait sayılmakta, ‘Kadına özgü’ olmayan ziynet eşyası yani cumhuriyet altını, yarım altın, çeyrek altın, gram altın vs. veya takılan paralar ‘erkeğe’ ait sayılmaktadır.
Erkeğe takılan ziynet eşyaları ‘kadına özgü’ olsa bile (bilezik, küpe, gerdanlık gibi) erkek eş, bu konuda ‘yerel adet’ olmadığını iddia ve ispat ederse ‘kadına özgü’ olanlar da erkeğe verilebilmektedir.
Kadına takılan her türlü ekonomik değeri olan şey yine kadına ait olmaktadır.
Sandığa konulan ziynet eşyası ve paralar ‘taraflardan birine takılmadığı için’ eşit olarak paylaşılmaktadır.
Eşler arasında paylaşım konusunda bir anlaşma varsa paylaşımda ‘anlaşma kuralları’ uygulanmaktadır.

 

Ziynet Eşyalarının İadesi Davasında İspat

Türk Medeni Kanununun 6. maddesi uyarınca kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkın dayandırdığı olguların varlığını ispat etmekle yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimse, iddia ettiği olayı ispat etmelidir.

Ziynet alacağı davasında davacının ispat yükü bulunmaktadır. Bu ispat yükünün kapsamı ziynetin varlığını ispat ve ziynetin davalıda kaldığını ispat şeklinde belirtilebilir. Ziynet alacağı davasında davacı kadın öncelikle dava konusu ziynet eşyalarının varlığın ispat etmelidir. Başka bir anlatımla kadının ispat yükündeki öncelik dava konusu altınların varlığını ispatlamış olmasıdır. Ziynet eşyalarının varlığı hususunda en önemli deliller, düğüne ait fotoğraf ve video kayıtlarıdır.

Anlatılanlara ek olarak, bazı durumlarda Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre, ziynet eşyalarının davacıda olmadığı, davalıda bulunduğu karine olarak kabul edilmektedir. Bu durumlara özellikle davacının müşterek konuttan ziynet eşyalarını almadan ayrılmasını gerektiren durumlardır. Özellikle karşı taraftan fiziksel şiddet gördüğü sabit olan kadının evden kovulduğu sırada ziynet eşyalarını alamayacak durumda olduğu Yargıtay’ca kabul edilmektedir. Bu gibi durumlarda ziynet eşyalarının kendisinde olmadığına ilişkin ispat yükü davalıya düşmektedir.

 

Ziynet Alacağı Davasında Faiz

Ziynet alacağına ilişkin taleplerde yasal faiz istenebilir.

Taleple bağlılık ilkesi gereği faize ilişkin bir talebin olmaması halinde mahkemece re’sen faize hükmedilmeyecektir.

Ziynetlerle ilgili olarak dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken kesinleşmeden itibaren faize hükmedilmesi hatalıdır. [Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 6408/13145 K.T. 04.10.2006]

 

Ziynet Davasını Kimler Açabilir? - Azim HUKUK
Ziynet Davasını Kimler Açabilir? – Azim HUKUK

Ziynet Alacağı Davası Dilekçesi

Ziynet alacağı davası öncelikle görevli ve yetkili mahkemeye hitap edilerek başlanır. Davacının adı soyadı ve adresi ile davalının adı soyadı ve adresine dilekçede yer verilmelidir. Ziynet alacağı davası dilekçesinde konu kısmına davanın konusu yazılmalı, açıklamalar kısmında ise ziynet eşyalarının iadesine dair açıklamalara sıra numarası altında yer verilir. Deliller gösterildikten sonra talep sonucu kısmında mahkemeden talep edilen hususlar bildirilir.

Ziynetler, boşanma dava dilekçesi ile talep edilebileceği gibi ayrı bir dilekçe hazırlanarak ayrı bir dava şeklinde de talep edilebilmektedir. Ziynet alacağı dava dilekçesi, boşanma davası için hazırlanan dava dilekçesi ile oldukça benzer yapıda olmaktadır. Ancak ziynet alacağı davasında boşanma davasından farklı olarak harca esas değerin gösterilmesi ve somutlaştırma yükü gereğince talep edilen ziynet eşyalarının nevi ve cinslerinin tek tek belirtilmesi gerekmektedir.

Ziynet Eşyası Davasında Yetkili ve Görevli Mahkeme

Ziynet eşyası davasında görevli mahkemesi Aile Mahkemesi olup yetkili mahkeme ise Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda genel yetki kuralı olan davalının yerleşim yeri mahkemesidir. Ancak ziynet eşyası davası boşanma davası ile birlikte açılırsa o halde boşanma davasında yetkili olarak belirlenen mahkemeler de işbu davanın açılmasında yetkili sayılır.

Ziynet eşyası usulüne uygun şekilde açılmış bağımsız dava ile istenebilir. Ziynet alacağına ilişkin dava boşanmanın eki niteliğinde değildir.

Davacı; dava dilekçesinde boşanmanın yanı sıra ziynet eşyası alacağı talebinde de bulunmuştur. Dava açılırken alınan başvuru harcı, dava dilekçesindeki isteklerin tümünü kapsar. Davacının ziynet alacağı talebi boşanmanın eki niteliğinde olmayıp ayrıca nispi harca tabidir. Bu talep sebebiyle davanın açılması esnasında nispi harç alınmadığı gibi bu eksiklik yargılama sırasında da giderilmemiştir. Nispi harç tamamlattırılmadan müteakip işlemler yapılamaz. O halde, talep edilen ziynetlerin bedeli üzerinden nispi harcın peşin kısmının yatırılması için davacıya usulüne uygun olarak süre verilmeli, (Harçlar Kanunu madde 30-32) harç noksanlığı giderildiği takdirde, bu talebin esası incelenmeli ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmelidir (Y2HD-K.2015/4638).

Ziynet alacaklısı alacak hakkının yerine getirilmesi için istekte bulunmamışsa başka bir anlatımla usulüne uygun bir dava yoksa bu konuda karar verilemez.

Dava dilekçesinde eşyalarla ilgili bir talep yokken sonradan yapılan isteğe ilişkin harç alınması ortada bir dava dilekçesi olmadığından dava açılmış sayılması sonucunu doğurmaz.

 

Sık Sorulan Sorular

Ziynet alacağı davası belirsiz mi kısmi mi?
Ziynet davası nasıl kazanılır?
Ziynet davası kaç celsede biter?
Anlaşmalı boşanmadan sonra ziynet eşyası davası açılabilir mi?
Ziynet alacağı davası kime karşı açılır?
Ziynet eşyalarında hangi tarihteki değeri esas alınır?
Boşanma davasından sonra altınlar istenebilir mi?
Anlaşmalı boşanmadan sonra hak talep edebilir mi?
Anlaşmalı boşandıktan sonra tekrar dava açabilir mi?
Anlaşmalı boşandıktan sonra nafaka davası açılabilir mi?
Ziynet Alacağı dava Dilekçesi
Ziynet davası yorumları
Ziynet alacağı Davası
Ziynet davası ne kadar sürer
Ziynet eşyası davası
Ziynet alacağı belirsiz alacak Davası Yargıtay
Ziynet eşyaları bedeli hangi tarihe göre hesaplanır
Boşanma davasında ziynet eşyası harcı

 

 

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Popüler Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir