Denkleştirme Davası Nedir? - Azim HUKUK

Denkleştirme Davası Nedir

Denkleştirme Davası Nedir

Mirasta Denkleştirme Davasının Şartları Nelerdir?

Mirasta denkleştirme davasının açabilmenin şartları incelendiğinde mirasbırakan tarafından yapılan bir sağlar arası kazandırmanın temel olarak altsoy mirasçılar arasında dengeyi bozması gerekmektedir. Miras bırakan tarafından yapılmış bulunan kazandırmanın, denkleştirmeye tabi olabilmesi için;

Miras bırakanın ivazsız (karşılıksız) bir kazandırma olmalıdır.
Kazandırma sağlar arası bir nitelik taşımalıdır.
Kazandırmada miras bırakanın kendi malvarlığından yapılmalıdır.
Kazandırmanın kazandırmadan yararlanan yasal mirasçının miras payına mahsuben yapıldığı miras bırakanın iradesinden anlaşılması gerekir. Bu irade yasal karine olup aksi mirasçı tarafından ispatlanmalıdır.
Yasal denkleştirmeye tabi kazandırmalar; çeyiz, kuruluş sermayesi verme, malvarlığını devretme, borçtan kurtulma vb. şeklinde ifade edilen diğer kazandırmaların özellik ve niteliklerinden hareketle, alt soyun ekonomik bağımsızlığını kazanmasına, devam ettirmesine ve ilerletmesine hizmet eden ve onun hayatta daha iyi bir yer elde etmesini sağlamak amacı güden kazandırmalar anlaşılır.

 

 

Mirasta Denkleştirmede Bilirkişi Raporu

Malvarlığı sahibinin artık yaşamıyor olması sebebiyle irade beyanında bulunamaması, mirasçıları bakımından mağduriyetler doğurabilir. Şayet malvarlığı üzerinde yaşıyorken hak ve tasarruf yetkisi sahibi olan kişinin iradesini öğrenmek artık mümkün değildir. Bu bakımdan mirasbırakanın eksik iradesi kanun koyucu tarafından tamamlanır. Bu düzenleme yapılırken kimlerin mirasçı olup olmayacağı, mirasçı olanların ise hangi dereceden, kimlerle birlikte ve haklarının yüzdeliği detaylıca öngörülmüştür.

Denkleştirme davasında bilirkişiler bu hususları dikkatlice inceleyip somut olaya uygularlar. Ancak bu aşamada birçok maddi hata meydana gelebilmekte ve mağduriyetler doğabilmektedir. Bilirkişi raporlarının detaylı ve karmaşık niteliği sebebiyle incelenmesi ve maddi hatanın tespiti için muhakkak bu hususta uzman bir avukattan yardım alınmalıdır.

 

 

Mirasta Denkleştirme Nedir?

Mirasta denkleştirme davası, miras bırakanın vefatı ile açılan terekede bulunan mallar ölüm itibariyle mevcut mallarla sınırlı olmayıp miras bırakan hayatta iken yasal mirasçılarına yapmış olduğu karşılıksız kazandırmalardan bazılarının da terekeye dahil edilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda değerlendirilen denkleştirmeye tabi kazandırmalar da mirasçılardan bazılarının diğerlerine göre ekonomik olarak daha avantajlı konumda bulunmasının mirasçılar arasındaki eşitliği bozduğundan hareketle düzenlenmiş bir kurumdur. Miras bırakanın her bir alt soyunu eşit derecede sevdiği ve adaletsiz bir muamele gerçekleştirmek istemediği inancı mirasta denkleştirme müessesinin temelini oluşturmaktadır. Bu noktada miras bırakanın iradesinin korunmaya çalışıldığı göz önüne alındığında, kendisinin yasal mirasçılarından bazılarına daha fazla mal varlığı bırakmak isteme ihtimali de söz konusu olacaktır. Böyle bir durum söz konusu ise miras bırakan tasarruf özgürlüğü ile sınırlı olan alanda saklı paylı mirasçıların saklı paylarına zarar vermeden, daha iyi bir konuma taşımak istediği yasal mirasçı lehine bir kazandırma yapabilecektir. Bu kazandırmanın mirasta denkleştirmeye tabi olmaması için gerekli koşullar aşağıda detaylıca açıklanmıştır.

Denkleştirme yükümlülüğü altsoy arasında karine olarak mevcut kabul edilmekte altsoy dışında kalan yasal mirasçılar için ise miras bırakanın yapmış olduğu kazandırmanın açıkça denkleştirmeye tabi olduğu yönünde bir iradesinin mevcut olmasına bağlı kılınmaktadır. Yasal mirasçılar, miras bırakandan miras paylarına mahsuben elde ettikleri sağlar arası karşılıksız kazandırmaları, mirasta denkleştirmeyi sağlamak için kazandırma mevcutsa aynen miras ortaklığına geri vermek mevcut değilse lehine kazandırma yapılan mirasçının miras payına mahsup edilmesi yoluyla terekeye geri vermekle birbirlerine karşı yükümlü kılınmıştır. Miras bırakanın çeyiz veya kuruluş sermayesi vermek ya da bir malvarlığını devretmek veya borçtan kurtarmak ve benzerleri gibi karşılık almaksızın altsoyuna yapmış olduğu kazandırmalar, aksi miras bırakan tarafından açıkça belirtilmiş olmadıkça, denkleştirmeye tâbi kabul edilmiştir.

 

Mirasta Denkleştirme Davasının Tarafları

Denkleştirme Borçlusu : Miras bırakanın ölümü anında kanuni mirasçı sıfatına sahip olan ve kural olarak lehine denkleştirmeye tabi kazandırma yapılmış olan kişidir.
Denkleştirme Alacaklısı : Miras bırakanın ölümü anında onun kanuni mirasçısı sıfatına sahip olanlar denkleştirme alacaklısı olabilecektir. Atanmış mirasçılar ve miras bırakanın ölümü anında çıkarılma, yoksunluk, red veya feragat sebebiyle mirasçı sıfatını kaybedenler denkleştirme alacaklısı olamayacaklardır. Miras bırakan kanuni mirasçılarından bazılarını denkleştirme alacaklısı olacağını bildirip diğerlerinin denkleştirme alacağını önleyebilecektir. Ancak bu durum diğer mirasçıların saklı paylarını alma hakkına engel olmayacaktır.

Mirasta  Kanuni Denkleştirme

Yukarıda da zikredildiği üzere denkleştirme yükümlülüğü miras bırakanın altsoy mirasçıları ile altsoyu dışındaki yasal mirasçıları için farklı düzenlenmiştir. Miras bırakanın çeyiz veya kuruluş sermayesi vermek ya da bir malvarlığını devretmek veya borçtan kurtarmak ve benzerleri gibi karşılık almaksızın altsoyuna yapmış olduğu kazandırmalar, aksi miras bırakan tarafından açıkça belirtilmiş olmadıkça, mirasta denkleştirmeye tâbi kabul edilmiştir. Kanuni denkleştirme yükümlülüğü ile ifade edilen altsoyun kanundan kaynaklanmakta olan denkleştirme yükümlülüğüdür. Miras bırakanın altsoyunu ayrım yapmaksızın eşit olarak sevdiği inancından doğan kanuni denkleştirme yükümlülüğünün istisnası ise miras bırakanın açıkça ortaya koyduğu iradesi ile yapmış olduğu karşılıksız kazandırmayı denkleştirmeden muaf tutmasıdır.

Denkleştirme Davası Nedir? - Azim HUKUK
Denkleştirme Davası Nedir? – Azim HUKUK

Mirasta  İradi Denkleştirme

Miras bırakanın altsoy dışındaki yasal mirasçılarının bir denkleştirme yükümlülüğü kuralı ile bağlı kılınmamıştır. Bu sonuç altsoy ile diğer yasal mirasçılar arasında miras bırakan nezdinde sevgiye dayalı farklılık bulunmasından ileri gelmektedir. Miras bırakan tarafından altsoy dışındaki yasal mirasçılara karşılıksız kazandırma yapılmışsa bunun tamamen iradi bir seçim olduğu inancı bulunmaktadır. Miras bırakanın bu türden bir niyet ile hareket etmediği durumlarda ise ancak açık bir irade beyanının bulunması halinde denkleştirme yükümlülüğünün bulunduğu söylenebilecektir. Miras bırakanın altsoy dışındaki yasal mirasçıları için yapmış olduğu kazandırmaları denkleştirmeye tabi kılması durumunu ifade eden denkleştirme türü ise iradi denkleştirmedir.

 

Mirasta Tenkis Ve Mirasta Denkleştirme Arasındaki Fark

Mirasta denkleştirme, yasal mirasçıların miras bırakandan miras paylarına mahsuben elde ettikleri sağlar arası karşılıksız kazandırmaların, denkleştirmeyi sağlamak için terekeye geri verilmesi yükümlülüğünü ifade etmektedir.

Mirasta tenkis ise, miras bırakanın tasarruf oranını aşmak suretiyle gerek ölüme bağlı tasarruf gerekse sağlar arası kazandırma gerçekleştirerek saklı paylı mirasçıların saklı paylarına müdahale etmişse yapılan kazandırmanın saklı paya tekabül eden oranının indirilmesi talebine ilişkindir.

 

Mirasta Denkleştirme Davasında Zamanaşımı

Türk Medeni Kanunu’nda bu yönde bir hüküm olmamakla birlikte Yargıtay’a göre mirasta denkleştirme talebi mirasın paylaşılmasını takip eden 10 yıl içerisinde ileri sürülmelidir. Bu sürenin geçmesi ile birlikte dava zamanaşımına uğrayacaktır. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 1996/13872 Esas numaralı kararı şu şekildedir :

”Dava mahiyeti itibariyle Medeni Yasanın 603. maddesine uygun mirasta iade davasıdır. Bu tür davada sükutu hak söz konusu olmayıp zamanaşımı söz konusudur. Zamanaşımı ise Medeni Kanunun 5. maddesi yollaması ile Borçlar Kanununun 125. maddesi gereğince taksimden itibaren taksim sözleşmesi yapılmış ise taksim sözleşmesinin yapıldığı tarihten itibaren 10 yıldır. Kaldı ki davalıların zamanaşımı def’i de bulunmamaktadır. O halde mahkemece yapılacak iş davayı ve toplanan delilleri Medeni Kanunun 603. maddesi çerçevesinde değerlendirmek sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.”

 

Denkleştirmede Görevli ve Yetkili Mahkeme Hangisidir?

Denkleştirme taleplerine yönelik görevli ve yetkili mahkeme TMK hükümlerinde açıkça düzenlenmemiş olup, doktrinde Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) uyarınca Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu kabul edilmektedir.

Yetkili mahkeme ise TMK m. 576 ile HMK m. 11 uyarınca Mirasbırakanın son yerleşim yeri mahkemesidir. Yargıtay, denkleştirme davasının özel bir süre öngörülmediğinde 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu söylemektedir.[4]

 

Sık Sorulan Sorular

Denkleştirme davası kimlere açılır?
Denkleştirme mi tenkis mi?
Denkleştirme alacağı nedir miras?
Denkleştirme ne zaman talep edilir?
Denkleştirme davası zamanaşımı ne zaman başlar
Denkleştirme Davası Nedir
tenkis, mirasta denkleştirme ve muvazaa davaları
DENKLEŞTİRMEYE tabi KAZANDIRMALA
DENKLEŞTİRME davası hak düşürücü sür
Mirasta iade dava Dilekçesi
Mirasta DENKLEŞTİRME Yargıtay Kararlar
DENKLEŞTİRME DAVASI zorunlu dava arkadaşlığı

 

 

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Popüler Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir